Paracıklar | İstanbul Moda Akademisi
 

İMA'da Yaşam

 

Paracıklar

Genç bir tasarımcısınız. Yola yeni koyuldunuz. Bir ekibiniz yok. Bir yatırımcınız yok. Bir siz varsınız, bir de size eşlik eden tutkularınız, hayalleriniz…

Dünyanın neresinde olursa olsun moda sektöründe başarılı bir kariyer yapmanın hayli güç olduğunu sanırım kimse inkar edemez. Nitekim trendleri iyi analiz eden, çok yetenekli genç tasarımcılar bile zorlayıcı piyasa koşulları ile mücadele ediyor. Birçok farklı markayı çatısı altında barındıran satış noktalarının kısıtlı olması, üretim maliyetleri ve konsinye satışların omuzlara bindirdiği finansal yük sektöre yeni giriş yapan tasarımcıları adeta sınıyor.

Zorluklar karşısında kimileri pes ediyor kimileri ise farklı fırsatları kovalayarak bunlara meydan okuyor. Yaratmaya ve tutkularını yaşamaya gönül verenler, alışılagelmişin dışındaki alternatifleri de değerlendiriyor. “Crowdfunding” (kitlesel fonlama) işte bunlardan biri…

Fikirlerine hayat vermek için “Before the Label” ve “Kickstarter” gibi platformlarda kampanyalar başlatan tasarımcılar, bu sayede işlerini fonlayacak destekçilere ulaşabiliyor. İyi hazırlanmış bir kampanya ile yola çıkanlar, hedefledikleri fon miktarına kısa zamanda erişebiliyor. Destekler elbette karşılıksız bırakılmıyor. Verilen desteğin miktarına bağlı olarak kişilere ürünün prototipi ya da başkaca hediyelik eşyalar gönderiliyor.

Bir ön satış platformu olarak da düşünebileceğiniz Crowdfunding’in aslında birçok faydası bulunuyor. Herşeyden önce tasarımcılara koleksiyonlarını üretmeden önce test etme ve nihai tüketicilerden geri bildirim alma fırsatı sunuyor. Böylece tasarımcı talep görecek bir ürün geliştirip geliştirmediğini anlayabiliyor ve gerekiyorsa bazı revizyonlar yapma imkanına sahip oluyor.

Crowdfunding’de başarılı olmak kolay değil, ancak oturup piyangodan büyük ikramiyenin çıkmasını beklemektense kitlesel fonlama sitelerine bir göz atmakta fayda var derim :)