
Olabilecek en büyük çoğunluğa daha iyi yaşam standartları sağlamak mottosuyla yola çıkan IKEA, malumunuz birçok ülkede ev dekorasyonunun ilk adreslerinden. 2014’ün Haziran’ında yayınladıkları video üzerinden çalışma prensiplerini paylaşan IKEA ekibi, başarılarının sırrının olabildiğince çok ülkede, olabildiğince çok evi gezmelerine ve ev sakinlerinin ihtiyaçlarına tasarım dili kuvvetli cevaplar verebilmelerine bağlıyor. Tam da bu noktada IMA Kitaplık’ta okuyucularını bekleyen Sara Kristoffersson’ın Design by IKEA kitabı durumu (daha) objektif bir bakış açısıyla sorguluyor. Stockholm’deki Konstfack University of Arts, Crafts and Design’da Tasarım Tarihi eğitmenliği yapan Kristoffersson, markanın ilk sürdürülebilir tarihsel eleştirisine de bu yapıtıyla imza atıyor. Şirketin ticari başarısını İsveç’in ulusal kimliğiyle (sosyal demokrasi ve eşitlik fikirleri), tasarım dilinin uyum içerisinde olmasına bağlayan yazar kitabında IKEA arşivinde yapılan araştırmalara ve IKEA çalışanlarıyla yapılan görüşmelere de yer veriyor. Kitapta “Herkes için tasarım” ve “Demokratik tasarım” gibi sloganlarla istihdam sağlayan IKEA’nın İskandinav tasarım kavramı, kazanç şekli, tasarım çıkışı ve tanıtım materyalleri ile, İsveç’le sembolik bağlantısı da inceleniyor. Sadece IKEA özelinde kalmadan, genel bir tasarım araştırması da yapan kitap, 1920’lerin Bauhaus ekolüne, bu ekolün nasıl bir ütopyadan meydana gelip asla seri üretime geçemeyişine de değiniyor. Ve işbu ekolün İkinci Dünya Savaşı ardından IKEA tarafından nasıl yeniden canlandığını ele alıyor. Genel olarak tasarım dünyasına hükmeden Nordik akımı temelinden anlamak isteyenler için Design by IKEA: A Cultural History İMAKitaplık’ta okuyucularını bekliyor.