
Dergi raflarına yaklaştığınızda, gözünüze çarpan onlarca kapak arasından, elini hep aynı dergiye
uzatanlardansanız, içeriği ve duruşuyla bir yayınla bağ kurma halini bizzat deneyimliyorsunuzdur.
Benim elimin istisnasız uzandığı dergiyse, uzun yıllar yabancı edisyonlarına hayranlık beslediğim Vogue Türkiye’den başkası değildi. Bu sebeple İMA Moda Editörlüğü öğrencileri olarak, Vogue Türkiye ofisine yapacağımız ziyaret benim için profesyonel gözlem tarafı kadar duygusal bir anlam da taşıyordu.
Moda editörlüğü programında bugüne kadar Vogue’da çalışan ya da katkıda bulunan pek çok insanı ağırlama fırsatımız oldu. Bu kez misafir olduğumuz Vogue Dergisi’nde sıcak, her tür soru ve eleştiriye açık bir kadroyla karşılaştım ve derginin sanat ve yaşamla iç içe olan çizgisini korumaya, satış kaygısından daha fazla önem veren insanlarla tanışma fırsatı buldum. Alışveriş Editörü Kaner Kıvanç’ı dinlemek, bu alana yönelmek istediğimden benim için ayrı bir önem taşıyordu. Farklı olmanın, kendi bakış açını ortaya koymanın bu işte ne kadar önemli olduğunu konuştuk. Stajyer olarak başladığı dergide şu an Fotoğraf Editörü olan İrem Tanman bize dergide kullanılacak tek bir fotoğraf karesinin bile telif hakkını almanın öneminden ve kimi zaman zorluğundan bahsetti. Moda Koordinatörü Nil Nuhoğlu, hayatta her saniye keşfedilecek yeni şeyler olduğunu, gözümüzü dört açmamız gerektiğini anlattı. Derginin tablet tasarımı ve videolarını hazırlayan Can Akat’la dergi ve tablet içeriği arasındaki farkları konuştuk.
Geçtiğimiz aylarda İstanbul Moda Akademisi’nde de konuk ettiğimiz derginin Kurumsal İletişim Müdürü Barış Çakmakçı, işin mutfağını öğrenmek, bu alanda ilerlemek isteyen herkese açık olduklarını söyleyerek dergi hakkındaki görüş ve eleştirilerimizi sordu. Bu ziyaret sonrasında, alıp bir saatte bitirdiğim derginin hazırlık aşamasından ticari planlamasına, son dakikada yaşanabilecek sıkıntılara kadar büyük bir emeğin ürünü olduğunu bir kez daha gördüm.
Yurtdışındaki dergilerin bütçe ve imkanlarıyla ülkemizdekiler arasında ciddi farklar olduğunu bilen biri olarak, çok kaliteli işler yaptıklarını ve her ülkenin Vogue’unun sahip olduğu kendine has özellikleri Vogue Türkiye’ye de kattıklarını düşünüyorum.
Eylül Solakoğlu
İMA Moda Editörlüğü öğrencisi