
Moda trendlerini belirleyen Batı, içerisinde bulunduğu yüzyıldan bağımsız ilhamlarını Doğu’da arıyor. İstanbul Moda Akademisi Kitaplığındaki Turquerie ise 18. yüzyılda Avrupa’da ortaya çıkan Türk modasının kilit unsurlarını sayfaları altında topluyor. Ve bu derlemesiyle de türünün ilk örneği sıfatına sahip oluyor.
Sanat tarihçi Haydn Williams bu kitapta 18. yüzyılda Avrupa’da ortaya çıkan Türk modasının farklı yerlerde değişik tepkileri harekete geçiren bir tema olduğunu gösteriyor. En yoğun ve kalıcı ifadesini Fransa’da bulsa da, erişim alanı Kew bahçelerindeki süs camilerinden Dresden’de 1719′da bir kraliyet düğünü için Elbe boyunca dikilmiş Türk çadırlarına, Polonya kralı II. August için fildişinden yapılmış bir yeniçeri heykelciğinden Roma’da 1748′de karnavalı kutlayan bir alayın giydiği kostümlere kadar uzanan geniş bir temayı tek bir çatı altında topluyor. Konu 1453′te İstanbul’un fethinin ardından Avrupa ile Osmanlılar arasındaki ilk temaslarla başlayan, 18. yüzyılda Türk modasının müthiş zenginleşmesiyle süren ve Oryantalizm gibi başka yorumların kökleştiği 19. yüzyılda noktalanan bir kronolojik çerçevede tematik yaklaşımla irdeleniyor. Resim, mimari, iç mekân ve tiyatroyu da kapsamak üzere belirli kategorilere odaklanan Turquerie bu tuhaf Avrupa fantezisinin ilginç bir dökümünü sunuyor.