Ara sezon koleksiyonları, trendlerinde geçtiğimiz günler itibariyle karar kıldı. Cuma günü ilk bölümüne nail olduğunuz trend kakafonisinin devamı tüm karmaşık uyumuyla serinin ikinci bölümünde de sürüyor. 3.1 Philip Lim, ilham tahtasına Muppets’ı alıyor. İlk bakışta oldukça ciddi şehirli ve biraz da kibirli bir kadının gardırobuna aitmiş gibi görünen tasarımlar alt okumalarında ve küçük detaylarında Elmo’ya ve Kermit’e selam ediyor. See By Cholé’nin uzun zamandır aynı seviyede seyreden estetiği ara sezonda farklı bir rotaya dümen kırıyor ve grunge nidaları atmaya başlıyor. Geçtiğimiz koleksiyonunda Cobain’in grunge’ına selam eden Saint Laurent’dan uzakta Björk’ün 90’lar grunge’ına göndermede bulunan See By Chloé koleksiyonda, Clare Waight-Keller ve ekibi Martin Margiela ve Les Vetements arasında gidip gelen bir tasarım anlayışına bir tutam da 70’ler tozu üflüyor. MM6 Maison Margiela ekibi sembolizm arayışına devam ediyor ve bu kez ilhamını 16. Yüzyıla ait “Gabrielle d’Estrées et une des ses soeurs” tablosunda buluyor. Tabii ki ilham tahtası sadece bu görselle sınırlı kalmıyor ve devamında bir tutam romantizm ve bolca isyan içeriyor. 13 look’tan oluşan koleksiyonda oversize bomber’lar ve yağmurluklar da günün sokak stiline ayak uyduruyor. Burberry çatısı altında tasarlayan Christopher Bailey, de Paris’in en hip topluluğu Les Vetements’ın etkisinde kalan lüks tasarımcılardan. Pantolon kesimlerinde ve oversize ceketlerinde sık sık görülen etkiyi Bailey, Burberry’nin kesin çizgileriyle birleştiriyor. Namı diğer Posh Spice Victoria Beckham’ın alametifarikası stili, malumunuz eğlenceyle taban tabana zıt bir çizgide tüm ciddiyetiyle ilerliyor. Kendi adını taşıyan markasında da bu ciddiyetinden ödün vermeden tasarlıyor. Zira Posh Spice, kısa zaman önce markasına eklediği alt segmentte aslında ne kadar eğlenceli olduğunu hatırlatıyor. Patchwork flare denimlerden eğlenceli printlere ve tabii ki 2000’ler estetiğine teğet geçen Victoria, Victoria Beckham koleksiyonu, Victoria’nın hiç gülmeyen yüzünün ardında attığı kahkahaları betimliyor. Ve günün sonunda aslında tüm pre-fall koleksiyonları giyinirken biraz da eğlenmek gerektiği ortak paydasında buluşuyor.