Küçük Tasarımların Açtığı Büyük Kapılar | İstanbul Moda Akademisi
 

İMA'da Yaşam

 

Küçük Tasarımların Açtığı Büyük Kapılar

Business of Fashion’a verdiği röportajında Anya Hindmarch, sticker’larının mağaza düzenlemelerine nasıl kişilik kattığından dem vurarak başlıyor konuşmasına. Kendi dâhiyane tasarımlarını ve diğer markaların bilumum küçük yaratımlarını markaların eğlenceli ve erişilebilir tarafı olarak tanımlıyor tasarımcı. Tabii bu tasarımların, sadece vitrin düzenlemelerine değil tüketicilerinin gardıroplarına da kişilik kattığını ekliyor. Modada kişiselleştirme, öyle ki başlı başına başka bir yazının konusu olabilir, sektörün en hip öğelerinden biri olmaya devam ediyor. Bunu göz önünde bulundurup Noel dönemi için Londra, Regent Street’te bir hediye mağazası açan Burberry raporlarında, alınan her üç hediyeden ikisinin kişiselleştirildiğini yazıyor. Konuya geri dönersek Euromonitor’ın lüks ürünler yöneticisi ise, kâğıt üzerinde, anahtarlıklar ve küçük aksesuarların, markların gerçek olmayan lüks tüketicilerine erişim yolu olduğunu söylüyor. Zira son iki senedir raflardaki fiyat etiketleri Fflur Roberts’ın önermesini ironik hale getiriyor. 633 USD gibi bir fiyatla satışa sunulan Burberry’nin Thomas Teddy Bear’i, rakipleri Karlito, Fendi Bag Bugs (hatırlarsanız, fiyat etiketiyle oldukça tepki toplayıp yine de mağazalara vurmadan tükenmişti) ve Jeremy Scott’un Moschino çatısı altında tasarladığı ekstravaganza iPhone kapakları gibi yok satıyor. Daha geniş bir tüketici kitlesini marka bünyesine katmak ve aidiyet misyonerliği yapmak amacıyla üretilen bu küçük tasarımlar haliyle markanın DNA’sının en önemli noktalarını bünyesinde barındırıyor. Bu durumda Burberry’nin Teddy Bear’inin markanın çizgilerine bürünmesi ya da Bag Bug’ların Fendi’nin alametifarikası kürklerden ibaret olması da kaçınılmaz oluyor. Madalyonun diğer tarafına baktığınızda buyer’lar, bu küçük tasarımların başarısını tutarlılıklarına ve her sezon değişen, gelişen modelleriyle raflara vurmasına bağlıyorlar. Trendlerin süpernovalardan hızlı yanıp söndüğü bu dünyada, eğer genç lüks tüketici kitlesine hitap ediyorsanız, sürekli acıkan bu canavarı beslemeniz kaçınılmaz oluyor. Neyse ki tüketim aşkıyla yanıp tutuşan bu genç canavar en ufak değişikliği bile bağrına basıyor ve yeni modeli elde etmek için hiçbir ekonomik sınır tanımıyor. Eh, bekleme listeleri de kabardıkça kabarıyor. Bergdorf Goodman’ın çanta bölümü başkan yardımcısı Debaorah Soss’un BOF yazarı Kati Chitrakorn’a verdiği demecinde ise, çantaların artık kendini fazlaca tekrar ettiğinden ve küçük tasarımların bu repetitif alanda temiz bir sayfa açtığından dem vuruluyor. İngiliz Vogue’un moda direktörü ise konuya daha optimist ve kullanıcı tarafından bakıyor ve ekliyor, “Eğer bir çantaya 1.500USD veremiyorsanız neden en az çantanın etkisini tekrarlayan küçük bir anahtarlık almayasınız ki?” Lüks markaların var olan müşteri kitlesinden bir adım daha öteye uzanma planları geçtiğimiz birkaç sezonda zaten kozmetik sektörüyle başlamıştı. Sektörün kulis arkasında konuşulanlar, 2015’te 5.7 milyar dolara ulaşan bu küçük ürün gamının da bu sürecin doğal devamı olduğu yönünde.