Kelebeklerin Kozadan Çıkma Telaşı: #Koza2016 Kulisinden… | İstanbul Moda Akademisi
 

İMA'da Yaşam

 

Kelebeklerin Kozadan Çıkma Telaşı: #Koza2016 Kulisinden…

Kozanın herkesin bildiği anlamı itibariyle, ‘Tırtılın girdiği başkalaşım sürecinin başarılı bir şekilde gerçekleşmesi için oldukça kritik bir dönem.’ Geçtiğimiz akşam 24.’sü gerçekleşen Koza Genç Moda Tasarımcıları Yarışması’nın 10 finalisti de, seçildikleri günden itibaren kozalarında büyük güne hazırlandılar ve bu süreçte kritik virajları döndüler.

Ben de onların geçirdikleri  bu döneme az da olsa şahitlik edebildiğim için çok mutluyum. Tasarımcıların bir kısmıyla katıldığımız tanışma kahvaltısında, geri kalanıyla ise final defilesi öncesi provalarda tanışıp konuşma fırsatım oldu. Hepsi birbirinden yetenekli, azimli ve aynı zamanda sevecenlerdi.

Hepsinin samimiyetle ortak söylemi şöyleydi: “Biz birbirimize rakip değiliz. Çok sıkı arkadaşlıklar kurduk.” Hatta bazıları, yarışmadaki diğer favorilerini söyleyecek kadar da cesurdu.

Gözlemlediğim bir diğer ortak duyguysa, akla hayale sığmayacak kadar çok şey öğrendikleri ve hayatlarının en önemli zaman dilimini yaşamış olmalarıydı. Tabi bunda mentörleri olan Moda Tasarımcıları Derneği’nin profesyonel tasarımcılarının da katkısı oldukça fazla.

Yarışma gününe kadar geçen süreçte tasarımcılar işin mutfağı olan İstanbul Fashion Incube’un dikim atölyesinde hazırlandılar. Final günü ise Raffles Hotel İstanbul’da kıyafetlerini mankenlerin üzerinde prova ettiler. Her sorunu anında çözen moda tasarımcısı Özlem Kaya ve ‘Arkadaşlar her şey hallolur’ telkiniyle Mehtap Elaidi ise yarışmacılar için en büyük motivasyon kaynağıydı.

Artık geriye ince ayrıntıları halletmek ve son rötuşları tamamlamak kalıyordu.

Büyük gün geldi çattı… Defile için Raffles Hotel İstanbul’ın kulisi sabah 10:00’da açıldı.

Ben yarışmanın en heyecanlı ve en keyifli kısmında, yani bu kulis tarafında olmayı seçtim. Kulis her zaman işin en yoğun ve tasarımcının en pratik olması gereken yer, malumunuz.

Kuliste yarışmacıların en gözüme çarpan özelliklerinden bahsetmek istiyorum: Tuğçe’nin her durumda o tatlı gülümsemesinin hiç eksik olmaması, Sinemis’in o ‘cool’ görüntüsünün altındaki tatlı telaşı, Serhun’un soğukkanlı gözükmesine rağmen dağınıklığıyla karışan stresi, Selen’in işlerini zamanında bitirmesinin keyfiyle makyajını tamamlaması, Müge’nin heyecanını sessiz sedasız yaşarken oradan oraya koşturması, Mehmet’in sürekli dalgalanan heyecanını kendine has gülümsemesiyle bastırması, Kübra’nın her işini bitirmesine rağmen hiç bitmeyen son dokunuşları, Gökhan’nın detayları tamamlayabilmek için yerinde duramaması, Furkan’ın zaman zaman asi tavırları ve komik yorumları, Ayşegül’ün her şeyi mükemmel yapmak isterken “Acaba gecikir miyim?” telaşı…

Yaşamaya değer bir heyecan kasırgası…

Hepsinin ortak özelliği, yaptıkları işi çok sevmeleri ve hiç durmadan uğraşmalarıydı. Bütün yorgunlukları ve heyecanlarına rağmen hepsi sevecenliklerini kaybetmediler. Sanki günler değil de, yıllardır hep beraber ortak bir defileye hazırlanır gibiydiler…

En önemli soru, bu kadar parlak fikir ve iyi uygulama arasından jüri üyeleri nasıl seçim yapacaklardı? Mankenler bile kendi aralarında konuşurken favorilerini çoktan seçmişlerdi.

Defilede Ece Begüm Yücetan, Begüm Yılmaz, Sinem Sülün, Egemen Bibika gibi yerli mankenlerin yanı sıra yabancılar da yer alıyordu. Tasarımcılar tarafından önceden belirlenen 60 mankenin makyajını MAC Cosmetics ve saçlarını MAAG Saç ve Sanat yaptı. Mankenler bu usta ellerde hazırlanırken, tasarımcılar da tek tek saç ve makyajla ilgilendiler.

Saat 14:00’ü gösterdiğinde, aynı zamanda jüri üyelerinden biri olan moda yazarı Barış Çakmakçı ve Glamour.com.tr Yayın Yönetmeni Bediz Yıldırım, Glamour Türkiye’nin Facebook üzerinden canlı yayında 10 tasarımcıyla deneyimlerini paylaşmak için yarım saatlik bir canlı yayın gerçekleştirdiler.

17:30’da ise artık jüri önüne çıkmadan önce kuliste sürpriz ziyaretçileri vardı. Kuliste uzun zaman geçiren Özlem Kaya tasarımcılarla tek tek ilgilendi. İstanbul Moda Akademisi Genel Direktörü Seda Lafçı, moda tasarımcıları Gül Ağış ve Niyazi Erdoğan da kulisi ziyaret eden jüri üyeleriydi…

Heyecan ve telaşla geçen saatler ardından tasarımcılar ve mankenleri jüri önüne çıkmaya hazırlardı. Alfabetik sırayla mankenleriyle beraber jürinin sorularını cevaplayıp dönen tasarımcıların biraz daha rahatlamış oldukları görülüyordu. Artık değişim geçiren tırtıllar kozadan çıktıklarına göre, akşama doğru kokteyl sonrası defilede ilk kanatlarını çırpabilirlerdi.

Mina Orandi Likoğlu

Modada Blog Yazarlığı ve Sosyal Medya Mezunu