Tüm çağdaşları gibi Balenciaga’nın hikayesi de küçük bir terzi dükkanında başlar. Gipuzkoa’daki çocukluğunun ilk 10 yılı annesiyle işe gidip gelerek geçen İspanyol tasarımcının dikiş hayatı 12 yaşında aynı bölgede çırak olarak çalışmaya başladığı terzi dükkanında start verir. Ve tabii ki inanılmaz bir ünle biten her hikaye gibi, Balenciaga da henüz ilk gençlik yıllarında şehrin en tanınmış ve zengin kadının himayesine girmeyi başarır. Marchioness de Casa Torres, bu umut vadeden çocuğa yatırım yapmakta gecikmez ve mesleği hakkıyla öğrenmesi için Cristóbal’i Madrid’e yollar.
Yıl 1919 olduğunda Cristóbal İspanya’da saygı duyulan bir tasarımcı ve San Sebastian, Madrid ve Barselona’da butikleri bulunan bir iş adamıdır. İspanya Kraliyet Ailesi’ni de giydirmeye başlayan Balenciaga ulusal ün konusunda tepe noktasına ulaşmayı kısa zamanda henüz 20’li yaşlarındayken başarır. Ta ki İspanya Sivil Savaş’ı tüm butiklerinin kapanmasına ve tasarımcının ülkeden kaçmasına neden olana kadar. Hikayenin trajik görünen kısmı aslında uzun vadede tasarımcının uluslararası ününe sebebiyet verecektir.
Kariyerine Paris’te sıfırdan başlayan Cristóbal’in ışıklar şehrinde, Avenue George V’te ilk butiğini açması 1937 yılının Ağustos’unu bulacaktır. Ne var ki rüştünü ispatlaması Dünya Savaşı sonrası gerçekleşecektir. Vogue’a ilk çıkışı da 1937 olan tasarımcı, ileride Diana Vreeland tarafından: ” Kimse Paris’e Balenciaga’nın yaptığı gibi bir giriş yapmamıştır ve kesinlikle hiçbir şey Fransız moda dünyasını İspanyol tasarımcının heykelsi silüetleri kadar etkilememiştir.” sözleriyle tanımlanacaktır.
Tunik ve gömlek elbiselerin mucidi, 1950 ve 60’lı yılların haute couture dehası, 74 yaşına girdiğinde, sektördeki 30 yılın ardından emeklilik kararı alır ve teker teker Paris, Barselona ve Madrid’deki butiklerini kapatır. Paris’te geçirdiği 30 yılın ardından emekliliği için İspanya’ya dönen tasarımcı hayata gözlerini 1972 yılında Xabia’da yumar.
Oscar de la Renta, André Courrèges, Emanuel Ungaro, Mila Schön ve Hubert de Givenchy’nin ilham kaynağı olan tasarımcının modaevi bugün Gucci Group yönetimi altında Alexander Wang’in kreatif direktörlüğünde moda dünyasındaki yaşamına devam ediyor.
