Yarım yüzyılı aşkın süredir sıcak/soğuk savaş içerisinde olan Hindistan ve Pakistan, aynı kültürü farklı anlayışlar içerisinde paylaşan nitekim buna rağmen anlaşamayan iki coğrafya. Tarihsel bağlamında iki ülkenin bir diğerine düşmanlığı malumunuz zira her savaşta olduğu üzere bu düşmanlık çoğu zaman hükümetler arası olmaktan öteye gidemiyor. Nitekim iş ve moda dünyası iki ülke arasındaki soğuk rüzgarlara çare bulmak için son birkaç senedir aktif olarak çalışıyor. Konuya geçtiğimiz günlerde Business of Fashion üzerinden değinen Maliha Rehman, iki ülkenin moda öncülerinin attığı adımları özetliyor ve belki de olası işbirliklerinin iki ülke arasında köprü olabileceğine değiniyor. Moda anlayışı, zevki ve stili detaylarda ayrılan iki ülkenin aslında bir diğerine karşı olan moda hayranlığı azımsanamayacak durumda. Zira hükümetler arası anlaşmazlıklar nedeniyle baltalanan ithalat ve ihracat, tüketicinin alım gücünü eklenen aşırı vergiler dolayısıyla baltalıyor ve bu durum Rehman’ın makalesinde belirttiği üzere alıcıyı yerel alternatiflere yönelmek durumunda bırakıyor. Bununla beraber 2008 ve 2010 yıllarında Hindistan-Pakistan moda sahnesini birleştirmek için yapılan etkinliklerin karşılıklı güvensizlik nedeniyle iptal edilmesi de alışverişi ciddi anlamda baltalıyor. Buna rağmen iki ülke arasındaki moda alışverişi sürekli iniş çıkışlar gösteren bir grafikle de olsa mütemadiyen devam ediyor. Birçok ünlü Hint marka yıl içerisinde Pakistan pazarına girmeye hazırlanırken, Pakistanlı birçok tasarımcı halihazırda Hint pazarında, çok markalı mağazalarda satılmaya devam ediyor. Rehman’ın yazısı, bu girişimci ruhun iki ülke arasındaki buzları eritebilecek güce sahip olduğunu belirtmesiyle son buluyor.