Class of 2015 Sezgi Tüzel | İstanbul Moda Akademisi
 

İMA'da Yaşam

 

Class of 2015 Sezgi Tüzel

Koleksiyonun temellerini nereden alıyor?

Koleksiyonumu daha önce araştırmasını yaptığım Hollandalı mimar Piet Blom’un ”mimarlık, yaşam alanları inşa etmekten fazlasıdır; toplumları inşa etmektir” sözünden yola çıkarak Hollanda’nın toplumsal yapısını inceledim. Kadın erkek eşitliği hatta cinsel eşitlikleri ilham aldım.

Koleksiyonunu tasarlarken, Global’deki trendleri de göz önüne aldın mı, yoksa ilk koleksiyonunu daha kişisel güdülerle mi tasarlamayı tercih ettin?

İlk koleksiyonumu ve üzerinde çalıştığım her tasarımımı tamamen kişisel güdülerle hazırladım. Bazen bir müzikten etkilenip bazen ise bir cümle ya da bir zaman diliminden etkilenip tasarladım… Beni etkileyen konu, şekil, renk o an her ne ise zihnimde onun için bir hikâye yazdım bunun dışa vurumu ise en iyi ifade ettiğim alan giysilere yansıdı. Hepsine bir hikâye; kâğıtlar yerine kumaş kullanmak gibi bir benzetmeyle anlatabilirim.

İlham sürecin nasıl işledi?

İlham olarak toplumdaki cinsel eşitliklerden başlayarak dönemsel kıyafetleri inceledim. Balıkçı kasabaları, şehir hayatı, miting konuları, cinsel eşitlikler, kullanılan aksesuarlar, detayları inceledim. Her siluetimde feminen ve maskülen detayları bir arada kullandım. Birinde maskülen çizgili kumaşlar kullanırken feminen dikiş detaylarını kullandım. Bir nevi giysilere seçenek sunmak gibi… Onlara cinsel birer kimlik vermeden çalıştım tasarımlarımda. Koleksiyonumu aksesuar detaylarıyla zenginleştirdim. Kullandığım aksesuarlar ise Hollanda’nın kasaba kadınlarının yöresel aksesuarlarından ilham alınarak tasarlandı.

Koleksiyonun final halini aldığına nasıl karar verdin?

Koleksiyonumun final halini aldığını, yaptığımız birkaç sunumda anlatmak istediğim fikir ve vermek istediğim duyguyu sözel bir sunum olmamasına rağmen anlatmış olduğumu ve doğru ifade ettiğimi fark ettiğim anda artık durmam gerektiğine karar verdim.

Koleksiyonu hazırlama sürecin nasıl işledi peki?

Koleksiyonu hazırlama süreci çok yoğun ve detaylı bir süreçti. Tek bir cümleyle başladım, bu cümlenin sahibinin yaşadığı toplumu araştırdım silüetler oluşturdum, renklere kumaşlara, dikiş detaylarına karar verdim. Her adım birbirini takip etti ve aylar süren çalışma sonucu koleksiyonumu sunuma hazır hale getirdim.

Bu süreçte İMA sana nasıl bir çalışma ortamı sundu, nasıl destek oldu?

Koleksiyonlarımız her ne kadar kişisel gibi görünse de aslında bir ekip işiydi. Her aşamasında eğitmenlerimin desteğini hissettim.

İMA modaya bakış açında neleri değiştirdi?

İMA, bana neyi tasarlamaktan keyif aldığımı fark etmeme yol açtı. Öyle ki başvurumda haute couture kadın giyime yönelik bir portfolyo sundum. O bakış açısıyla başladım fakat şu an erkek giyime yönelik tasarımlar yapıyorum. İkisinde de başarılı olunabilir fakat birinin çalışma keyfi diğerinden daha fazladır ve ben şuan daha keyifli çalışıyorum. İMA’da bunu fark ettim.

Bu arada İMA’ya katılmaya nasıl karar verdin?

Daha önce moda tasarımı eğitimime başlamış fakat yarıda bırakmak zorunda kalmıştım. Bu zaman içinde modadan kopmadım. İMA’da Styling eğitimi aldım. Styling eğitimi alırken fark ettim ki IMA diğer birçok kurumdan farklıydı. Sektörün önde gelen isimlerinden eğitim alma fırsatını yakaladım. Modaya dair her şeyin içinde fakat diğer birçok kurumdan da ayrıydı. Moda tasarım eğitimime devam edeceksem burası tabii ki IMA olmalıydı.

Defile öncesinde ilk modelini podyuma yollamadan önce aklından geçen en son şey neydi?

Defile öncesi ilk modelimi podyuma yollamadan önce geçen o kadar zamanın o çıkış anı için olduğunu hissettim. Umarım her şey yolunda gider ve izleyen insanlar beni anlar” dedim.

Koleksiyon hazırlama ve sunum sürecinin en zorlu yanları ne oldu?

Koleksiyonu hazırlarken en zorlandığım şey look seçimleri oldu. Seçenek çok fakat sunum sayısı daha az olduğu için eleme yapmak zorunda kaldım. Bu en zor zorlayıcı kısmı oldu.

Defile süreci senin için neden önemliydi?

O gün gelip defile alanına gittiğimde son hazırlıkları ilk koleksiyonlarımızı sunacağımız podyumu gördüğüm andaki heyecan ve mutluluğum anlatılmazdı.

İMA sürecini özetler misin?

İMA’da eğitim aldığım süre boyunca sektörle işbirlikli projelerde yer alma şansım oldu. Her zaman biraz eksik hissedersiniz eğer işinizi ciddiye alıyorsanız. Evet, kendimi bir tasarımcı olarak görüyorum. Sektör için hazırım fakat bence tasarımcılar olarak seçtiğimiz meslek moda tasarımıysa asla tamamlanmış olmayız, yaşadığımız her dönem değişen, kendini yenileyen, geliştiren bazense geriye dönen bir kavram olan moda, hissedebildiğimiz kadar gider.

Favori tasarımcıların kimler?

Rick Owens, Damir Doma, Alexander McQueen, Yohji Yamamoto, Vivien Westwood. Ve İMA’da tanışma ve ortak proje yapma fırsatı bulduğum Bora Aksu.