
Koleksiyonun ilhamını nereden alıyor?
1980’ler teması üzerine kurgulanmış, müzik olarak rock müzik tercih edişmiş, kararlı ve başkaldırı gibi yüksek duyguları yansıtırken feminenlikten ödün vermemeye çalışan bir kadın hayalinden ilham aldım.
Koleksiyonunu tasarlarken, Global’deki trendleri de göz önüne aldın mı, yoksa ilk koleksiyonunu daha kişisel güdülerle mi tasarlamayı tercih ettin?
Kişisel güdülerimden ödün vermeden gündemi ve trendleri kendime referans aldım.
İlham sürecin nasıl işledi?
Aslında sondan başa doğru bir işleyişti benimkisi. Önce istediğim özelliklere sahip bir kadın hayal ettim. Ardından bu kadını var edebilmek için gerekli parçaları tespit edip bir araya getirdim.
Koleksiyonun final halini aldığına nasıl karar verdin?
İnsan yaratım sürecindeyse eğer sürekli aklına yeni fikirler geliyor. Finale geldiğimi hala düşünmüyorum desem yeridir. Ama yetiştirmem gereken bir deadline vardı. Ben de sürem dolduğunda tamam artık bu kadar yeter dedim.
Koleksiyonu hazırlama sürecin nasıl işledi peki?
Koleksiyonun nasıl hazırlandığını okulda hocalarımdan öğrenip söylendiği gibi planlı programlı bir şekilde başladım ve o plan doğrultusunda bitirdim.
Bu süreçte İMA sana nasıl bir çalışma ortamı sundu, nasıl destek oldu?
İMA öncelikle bana baştan sona bir koleksiyon nasıl hazırlanır, tasarım nasıl yapılır, nasıl bir süreç işler ve nerelerden beslenmek gerekir gibi temel taşları sundu. Engin deneyimleriyle her kafam karıştığında bana doğru yolu gösterdi.
İMA modaya bakış açında neleri değiştirdi?
Yıllardır model olarak modanın içindeyim bu sebepten modaya çok meraklıyım. İMA, bana hayal ettiklerimi nasıl gerçeğe dönüştüreceğimi öğretti. Hayal ederken hangi teknik sınırlara bağlı kalmam gerektiğini gösterdi.
Bu arada İMA’ya katılmaya nasıl karar verdin, İstanbul Moda Akademisi’nin hangi yanı seni cezbetti?
İMA’nın lokasyonu, yılların deneyimine sahip olması, modern ve yaratıcı fikirlere sahip bir eğitmen kadrosuna sahip olması İstanbul Moda Akademisini seçmemde neden olan en önemli etkenlerden. Ayrıca sektöre hakim olması, bilinirliği ve güçlü referansları da bu tercihi yapmamda önemli rol oynadı.
Defile öncesinde ilk modelini podyuma yollamadan önce aklından geçen en son şey neydi?
İçimden ‘ Ne olur anlatmaya çalıştığım kadını herkes anlasın.’ dedim.
Koleksiyon hazırlama ve sunum sürecinin en zorlu yanları ne oldu?
Koleksiyon hazırlamak oldukça meşakkatli bir iş. Ciddi bir konsantrasyon, çok yoğun bir çalışma temposu. Her gün biraz daha fazla olması gereken motivasyon duygusu. Açıkçası süreç her ne kadar keyifli olsa da baştan sona zor. Özellikle çocuklarınız varsa.
Defile süreci senin için neden önemliydi? Sana neler kattı, değişen fikirlerin oldu mu?
Defile süreci tabii ki en önemlisi. Çünkü gece gündüz aylar boyu uğraştığınız işin finali. Defilede izleyenlerin yüzündeki ifade, gözlerindeki ışık ve tabii ki alkışın coşkusu size başarıp başaramadığınızı gösteren ilk kanıtlar.
Kendini sektöre atılmaya hazır hissediyor musun?
Uzun yıllardır moda sektörünün içinde farklı rolde de olsa içindeyim. Bu deneyim sektöre girmeye en başından beri hazır hissetmeme neden oldu.
İMA sürecini bir cümleyle özetler misin?
Hayal etmek, inanmak, çok ama çok çalışmak.
Favori tasarımcıların kimler?
Olivier Rousteing , Gabrielle Bonheur, Domenico Dolce, Stefano Gabbana, Vivienne Westwood, Arzu Kaprol ve Atıl Kutoğlu.
En çok hangi materyalle çalışmaktan keyif aldın?
Deri ve zımbalar.
Bugüne kadar seni en çok etkileyen defile hangisi oldu?
İnternet üzerinden 2015 Fashion Week New York’u izledim çok başarılı buldum. Ama en çok Chanel defilelerini severim.
Rosa vit balklänning, raffinerade lyxiga tyger behöver mer noggrann vård. Inte undra på att vita balklänning kommer att vara aristokratiska damer favoriter.