
Dün başlayan Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul’da tasarımcılar gelecek sezonun lokal kodlarını podyuma sürerken bu hızlı tempoya Incube desteğiyle hazırlanan tasarımcıları ve İlkbahar-Yaz 2015 yaratımlarını mercek altına alıyoruz. İlk olarak dümeni Burçe Bekrek ve tasarımlarına çeviriyoruz.
2005’te Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Ve Moda Tasarımı bölümünden mezun olan Burçe, Istituto Marangoni’de “Image Consultancy” eğitimini, ardından da yine aynı okulda “Fashion Styling” master programıni dereceyle bitirdi. 2007 senesinde İstanbul’a dönerek aile şirketi olan Burçe Tekstil’de uzun seneler freelance olarak yürüteceği “Trend&Concept Advisor” görevine başladı. Aralık 2010’da “Burçe Bekrek” adıyla kendi markasını kurdu ve ilk koleksiyonu olan “Intro/Versa Fall 2011”i Nişantaşı’nda açtığı kendi mağazasında tanıtıp satışa sundu. Sektordeki kariyerinin yani sira 2008 yilindan bu yana Yeditepe Universitesi Guzel Sanatlar Fakultesinde Tekstil ve Moda Tasarimi ve Italyanca Sanat&Tasarim bolumlerinde Fashion Styling, Endustriyel Moda ve Moda Tasarimi- Hazir Giyim Diploma Projesi derslerini vererek akademik kariyerine devam ediyor.
Burçe Bekrek yaklaşık üç senedir yalınlık, kusursuz kalıp ve yüksek kalitede fonksiyonelliğe odaklanan modern tasarımlar yaratmak için kendine özgün bir imza ve stil geliştirdi. Sadelik, sakin fakat keskin silüetler, minimalizm doğrultusunda planlanmış akıllı multi-fonksiyonel giysiler Burçe Bekrek’in tasarımlarının çekirdek temelini oluşturuyor. Burçe Bekrek, bir giyside basit bir dokuya odaklanıp, onu dikkat çekici ayrıntılar ile rafine ediyor. Bekrek için tasarımlarının giyilebilir olması büyük önem taşıyor, zira koleksiyonlarının modern, şehirli, entellektüel seviyesi yüksek, farkındalığı olan kadınların yaşam stillerini tamamlamasını hedefliyor. Markanın imzası haline gelen tamamı el işçiliği bant detayları her sezon farklı formlara bürünürken, çok amaçlı ve minimal giysi tasarımları ile tamamlanan koleksiyonlar zamansizliga dikkat cekiyor.
Bu sezonda da Burçe ilhamını İspanyol tırmanıcı Josune Bereziartu’dan alıyor. Josune, tavrı ile koleksiyonun stiline ilham vermesinin yanı sıra ilk 9A çıkışını gerçekleştirdiği İsviçre St. Loup Bain De Sang rotasının da içinde bulunduğu bölgeye ait topoğrafik haritalar ve izohipsler ile formlara da dahil oluyor.
Siyah, yeşil ve ten renginden oluşan renk skalasına, topoğrafik harita renk ve şekillerini andıran yeşil, bej ve kahve tonlarına sahip yarı saydam (translucent) dyemagical saten kumaşlar, taşlanmış ipekler ve koleksiyona dinamik ve aktif stili malzeme ve form ile getirmeyi amaçlayan klimatik dokumalar ve halter kesimler eşlik ediyor.
Burçe Bekrek vücutta mikro iklim etkisi yaratıp sıcaklığı düzenleyen klimatik özelliğe sahip kumaşlar ile “siyah” rengi yaz ayları için de klasik ve vazgeçilmez kılmayı, mevsim değişikliklerine ve bu değişimin moda sektöründeki sezon kaymalarına sebep olmasına dikkat çekiyor. Bu koleksiyonda imza dokunuşlarını tırmanış malzemesi olan karabinalardan ilham alarak kendi tasarlayıp ürettiği üçgen tokalar ile daha büyük alanlarda, daha yalın ve yenilikçi bir tutumla sergiliyor. Mat nikel tokalara fermuarlarda degrade ışık oyunları yaratan YKK sponsorluğunda üretilen ve Burçe Bekrek’in fermuarın mücevheri olarak adlandırdığı Excella Elmix fermuarlar eşlik ediyor.