The Alternate: Moda Fotoğrafçılığı | İstanbul Moda Akademisi

The Alternate: Moda Fotoğrafçılığı

Moda endüstrisi içerisinde, moda fotoğrafçılığı artık bel kemiği mertebesinde. Zira koleksiyonlar ne kadar etkileyici olursa olsun anlatılan hikaye güçlü bir görsel dille tercüme edilmediğinde hedeflenen başarıya ulaşmak imkansıza yakın bir hal alıyor. Bugün modanın olmazsa olmazı olan dal aslında bilinenden çok daha eskilerde kendini gösteriyor.

Henüz takvimler 1856’yı gösterdiğinde, fotoğraf makinesi daha rüştünü yeni ispat ettiği dönemde bu yeni teknolojinin tutkunları estetik görseller yaratmak amacıyla modanın cazibesini denkleme katıyor ve farkında olmadan (belki de olarak) bu yeni dalın doğuşuna hizmet ediyor. İşbu tarihte Adophe Braun, Castiglione Kontesini objektifinin karşısına alıyor ve saray kıyafetleriyle fotoğrafladığı Napoleon III’ün sarayındaki bu asilzadeyi ilk model olarak tarihin sayfalarına geçiriyor. Çekilen 288 fotoğraf daha sonra bir kitap olarak basılıyor. Bu deneysel girişimin ardından moda fotoğrafçılığı resmi olarak ilk kez Fransız dergilerinde kendine yer buluyor. Kesin konulmak gerekirse, 1909 yılında La Mode Practique ile… Ardından Condé Nast’ın tekelinde gelişen moda fotoğrafçılığı artık gözümüzün görebildiği her yerde.

Sadece modeli, kıyafeti ya da doğru kompozisyonu yakalamaktan birkaç adım ötede seyreden moda fotoğrafçılığında yeni yüzyılda artık hikaye anlatıcılığı ön planda. Prodüksiyonu küçük bütçeli bir filme eş değer olabilecek bu çekimlerde moda fotoğrafçısı haliyle kalabalık bir ekiple çalışmak durumunda. Kampanya çekimlerinde daha katı kurallar içerisinde hareket kabiliyetini geliştirmek durumunda olan moda fotoğrafçısı, markanın DNA’sına ihanet etmeden yeni anlatımlar keşfetmenin peşinde koşar ve çekim anında tasarımcı, stylist, kuaför, makyöz gibi bilumum takım arkadaşlarıyla aynı dilde buluşmanın yollarını arar. Genel kanıda editorial dergi çekimleri moda fotoğrafçısı ve tüm ekip için daha serbest uçabileceği bir alan sunar. Tabii günün sonunda genel yayın yönetmeninin çekimi tamamen dergiden çıkarma halini de göz önünde tutar. (Bknz. The September Issue, Anna Wintour)

Moda Fotoğrafçılığı denince akla haliyle ilk gelen, modelli ve kalabalık ekipli büyük prodüksiyonlu çekimler oluyor. Fakat son birkaç yıldır lüks modaevlerinin önderliğinde bir sadeleşme etkisine şahit oluyoruz. Sadece ürüne odaklanan still life fotoğraflar modanın yeni ve daha kinetik halini öne çıkarıyor. Daha çok teknik bilgi ve mükemmeliyet üzerine kurulan bu görece yeni moda fotoğrafçılığı içerisinde bulunduğumuz yıllarda birçok moda kampanyasını domine etmeye devam ediyor.

Sürekli keşfetmeye odaklanan moda fotoğrafçılığı için ilk adımı atmak isterseniz, İstanbul Moda Akademisi donanımlı eğitmen kadrosu, tam donanımlı fotoğraf stüdyosu, teorik eğitimle desteklenen pratik öğretisiyle sizleri bekliyor.