Geçtiğimiz günlerde bugüne kadar birçok yaşanmışlığa tanıklık etmiş Büyük Valide Han’ı ziyaret ettim. XVII. yüzyılda Kösem Sultan tarafından yaptırılan ve kervanların konakladığı Büyük Valide Han, bugün hem depo olarak kullanılıyor hem de içeride birçok nargile imalat atölyesi ve demir doğrama atölyesine ev sahipliği yapıyor.
Atölyelerde çalışanlar, sağda solda dolaşan yerli ve yabancı turistlere ve kendileriyle konuşmaya çalışan kişilerin varlığına o kadar alışmışlar ki, hiç itiraz etmeden işlerini yapıyorlar; hatta bir de güzel poz veriyorlar.
Han’ın üst katında çatısı yıkılmış bir oda var. Bence en dikkat çekici noktalardan biri o. Odaya girdiğinizde çok güzel manzarası olan, camları kırık bir pencere ile oldukça büyük, paslanmış bir dokuma makinesi karşılıyor sizi.
Zamanında bu makinede ne hayatlar işlenmiştir diye düşünürken, pencereden gördüğünüz manzara sizi alıp çok daha uzaklara götürüyor.
Bu odadan sonra Han’ın çatısına çıkıp, az önce bir bölümünü görebildiğim manzaranın tamamını görünce oldukça duygulandığımı belirtmem lazım. Özellikle altından teknelerin vapurların geçtiği Galata Köprüsü ve binalar arasından görünen Galata Kulesi beni çok etkiledi. “Bu şehre aşık olmamak mümkün değil,” diye düşündürüyor insana.
Yapılması gereken onlarca, hatta yüzlerce şey var İstanbul’da hiç kuşkusuz. Ama Eminönü Büyük Valide Han, bence sadece görülmesi değil, havasının solunması, ruhunun hissedilmesi gereken özel bir yer.
Adres: Büyük Valide Han, Mercan Mah. Çakmakçılar Yokuşu, Hanlar Bölgesi, Eminönü, Fatih / İstanbul
Sonalp Gün
instagram.com/modalojik
Modada Blog Yazarlığı ve Sosyal Medya 2. Sezon Mezunu