‘’Alışveriş Sepetim’’ | İstanbul Moda Akademisi

‘’Alışveriş Sepetim’’

Lidyalıların parayı icat etmeleriyle ticaretin başladığı kabul edilir ama paranın icadından çok önce de takas yöntemiyle insanlar, birbirlerinin ürünlerini  ‘satın alıp’ kullanırlardı. Başlığın ele verdiği üzere alışverişin tarihi derken, bu kadar da başından anlatma niyetinde değilim; zira tarihe bakarak moda ve tüketim davranışlarımız üzerinde değişimlere parmak basmadan geçmek olmaz diye düşündüm.

Malum, popüler alışveriş alışkanlarını takip veya belirli bir zaman diliminde bazı alanlarda en çok benimsenen popüler temaların takip edilmesi olarak tanımlanan moda, günümüz insanlarının yaşamında ciddi bir öneme sahip.

Kendisi için farklı bir imaj oluşturma çabası içindeki günümüz insanları,  şehir hayatında kendine özgün bir stil yaratarak görselliğin önemini benimsemiştir.

Şık görünme, belirli bir stile sahip olma, eşyalarını ve evini belirlediği bir temaya göre düzenleme isteği, yani trendler, bir yaşam biçimine sahip olmanın tek yolu olarak kabul edilmektedir.

Günlük hayatımızda oldukça önemli bir yer taşıyan, alışveriş alışkanlıklarımıza farklı bir bakış açısı getiren bir ürün var ki o da; Alışveriş sepeti. 1937’de Sylvan Goldman tarafından icat edilen, müşterilere ürünlerini kolaylıkla taşımalarını sağlayacak bir ürün olarak ortaya çıkmıştır. O dönemlerde çok kadınsı bulunan alışveriş sepeti, günümüzde her gün hepimizin karşılaştığı, her web sitesine kolayca eklenebilen bir uygulama haline gelmiştir. Hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelen internet teknolojisi hızla ilerlerken takas ile alışveriş döneminden bir tıkla ‘’sepete ekleyip’’ her türlü ihtiyacımızı satın alabilir hale geldik. Tabii, internetten alışverişin günlük hayatımızdaki yeri  de akıllı telefonların desteği ile önemi yükseltti.

Alışverişin sanal platformlara taşınmasının ardından, tabii ki cüzdanlarımızın da değişmesi gerekti. Dijital cüzdanların ve online ödeme sistemlerinin günlük hayatımıza girmesiyle, cüzdanımız olmadan sadece akıllı telefonumuzla alışveriş yapabiliyoruz. Türkiye’de son altı yılda interneti alışveriş amacıyla kullanan kişi sayısı 3 kat artarken, tüketicilerin internetten alışverişe yönelik endişeleri ortadan kalkmaya başladı. Örneğin kimlik bilgisi, kredi kartı bilgisi, adres bilgisi gibi önemli bilgileri vermek tüketicilerde kaygı yaratırken günümüzde alışveriş sitelerinin güvenlik duvarları sayesinde bilgi hatırama sistemleri üretildi. Artık tüm bilgilerimizi kayıt altına alan bu sistemlere tekrar tekrar bilgi girmemize gerek kalmadan tek tıkla tüm işlemleri sonuçlandırabiliyoruz.

Peki mankenin üzerinde görüp beğendiğimiz ‘’tam bana göre’’ deyip daha ne olduğunu anlayamadan, kendimizi mağazanın içinde bulduğumuz günler  geride mi kaldı? Mağazalardan alışveriş yapma konsepti belki son 150 yıldır hiç değişikliğe uğramadı ama yeni teknolojiler sayesinde bizi farklı senaryoların beklediği kesin.

Dijital cüzdanlara ve farklı mobil ödeme yöntemlerine alıştık. Şimdi sıra parmak izimizi kullanmakta mı? Şimdi sırada neler var? Satış temsilcisi olmayan mağazalar, kasalarda insansız ödeme, vitrin görseli olmayan sadece QR kodları ile ürün satışı… O zaman yeni trendlere hazır mıyız?  Bakalım mağazalar müşteri çekmek için hangi fütüristtik teknolojilere yönelmek zorunda kalacaklar? Siz bu soruların cevaplarını bulmaya çalışırken moda dünyası, teknolojiyle kesiştiği noktada yeni soru işaretleri üretmeye devam ediyor olacak.

Melis Karapança