Eski köye yeni adet! | İstanbul Moda Akademisi

Eski köye yeni adet!

Sosyal medya, her alanda olduğu gibi moda alanında da oyunun kurallarını değiştiriyor ve hatta  “Moda Haftalarının modası mı geçiyor” tartışmalarını alevlendiriyor. Akıllı telefonlar ile çekilen görüntülerin podyumları anlık olarak sokaklara taşıması, bunda kuşkusuz önemli bir büyük rol oynuyor.

Sosyal medya, yarattığı gönüllü pazarlamacılar ile Moda Haftalarını herkese açık hale getiriyor ve onları böylelikle demokratikleştiriyor. Defileleri en önden izleyenlerin sayısı eskiden 40-50 kişi ile sınırlıyken, günümüzde dijital platformlar sayesinde artık bu koltuklarda adeta milyonlar oturuyor.

Yıllarca çok kısıtlı bir kitleye yönelik düzenlenen koleksiyon sunumlarının bir anda milyonlara ulaşması, bu etkinlikleri önemli bir pazarlama aracına dönüştürüyor; nihai tüketiciler heyecanlanıyor ve kimilerine göre gördüğünü hemen satın almak istiyor. Sistem tam da bu noktada tıkanıyor, çünkü bugün podyuma çıkan koleksiyon, ancak 5-6 ay sonra tüketicisine kavuşabiliyor. Bu da bazı uzmanlara göre tüketicinin heyecanını kaybetmesine neden oluyor ve satışları olumsuz etkiliyor. “Fazla naz aşık usandırır” durumları anlayacağınız…

Moda Haftalarının teknolojik gelişmelere adapte olamadığını savunan markalar, iş modellerinde radikal değişikliklere gidiyor. Burberry bu markalardan biri. Şirketin geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamaya göre, üretim, sunum ve satış biçimleri tamamen yenileniyor. Eylül ayından itibaren kadın ve erkek koleksiyonlarının sunumları birleşiyor ve koleksiyonlar artık “mevsimsiz” oluyor; “İlkbahar/Yaz”, “Sonbahar/Kış” ifadelerinin yerini bu kapsamda “Şubat” ve “Eylül” alıyor. Değişim bunlarla sınırlı kalmıyor. “Gör, Al” fikri üzerine inşa edilen yeni iş modeli, şov biter bitmez reklam kampanyalarının başlamasını ve tüm koleksiyonun onlineda ve mağazalarda anında satışa sunulmasını öngörüyor.

İngiliz ve Amerikalı markalar, “Gör, Al” fikrine sıcak bakarken, Dior ve Hermes gibi Fransız markalar “eski köye yeni adet getirmeyin” der gibi fikri benimsemeyi şimdilik reddediyor. Gelir baskısı altındaki sektörün bundan sonra ne yöne gideceğini sanırım hepimiz merak ediyoruz.

Konuk Editör: Selda Susal Saatçi