Bihter Tırpan | İstanbul Moda Akademisi

Bihter Tırpan

İMA’nın mezun öğrencilerinden genç tasarımcı Bihter Tırpan ile tasarımları ve bu süreçte deneyimlediklerine dair keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Tasarım yapmaya, modaya ve kariyer serüveninde bu alanda bir plan yapmaya giden süreci sizden dinleyebilir miyiz? Ima bu konuda ne tür bir vizyon yarattı?

Güzel Sanatlar Sinema Bölümü mezunuyum. Sanat ve kostüm gruplarında çalıştıktan sonra sektör değiştirmeye ve giysi üzerine teknik eğitim almaya karar verdim. İMA’nın Moda Tasarımı ve Teknolojisi  Lisans Programı’nı beklerken, sektöre aşinalık kazanmak için Moda Yönetimi Programı’na başladım. Kafamın soru işaretleriyle dolu olduğu bir dönemdi. Bugün neyin üzerine gittiğimi daha net görebiliyorum. Mesleğimde tasarıma daha geniş zaman ayırmak istemişim ama; bu tasarı neden giysi üzerine bugün net bir cevabım yok. Düşünmeye ve tasarlarken kendi methodlarımızı bulmaya teşvik edildiğimiz özgür bir öğrenim sürecinden geçtik.Öğrencinin kendini ve nasıl üretebileceğini keşfettiği tekrarsız bir süreçti.

Tasarım yaparken ilham oluşturan unsurlar var mı? Tasarımda kendi tarzınızı yaratmanıza yardımcı olan kaynaklar var mı? (takip ettiğiniz dünyaca ünlü tasarımcılar, etkinlikler vb)

Eserlerinde hissedilir bir felsefe olan sanatçıların işlerinden çıkışla, son iki koleksiyonumu geliştirdim. İlham ararken görselci olsam da bu dönem, o görseli seçmemde beni ikna eden sanatçının heyecan uyandıran algısı ve fikirleri oldu. Bunun yanı sıra farklı kültürlerle karşılaşmak beni etkiliyor. Beni tasarım kavramı üzerine düşünmede tutan, içinde olduğum için mutlu hissettiren işler radarımda.

Türkiye’de moda tasarımının gelişimini nasıl buluyorsunuz? Bu sistem içerisinde başarılı ve yaratıcı olan herkesin bir şeyler yapabileceğini düşünüyor musunuz? Eğitimini aldığınız İma’nın bu anlamda bir mezunu bu alanda kariyer yapması için ne tür destekleri var?

Talep doğrultusunda gelişiyor. Bu açıdan gelişimimizi hızlı bulmuyorum.Tasarımın ciddiye alınması gerekiyor. Bizim de işimizin devamlılığını sağlayabilmemiz için talepleri ciddiye almamız gerekiyor gibi bir geçiş sürecindeyiz. Yine de bizi bu yöne sürükleyen dünyadaki gelişmelerin  kendisi. İMA’da okurken  firmalara proje üretmek gibi bir şansımız oldu, öğrenciyi bilgilendiren projelerdi. Malzeme kullanımı  ve konseptte  daha kontrollü ilerledik. Belirli dönemlerde  LCF’den bize katılan değerli eğitmenlerce zorlandık. Yurtdışında bu eğitim nasıl ilerliyor acaba sorusu bende kalmadı .Geçirdiğim son dönemimde  bir koleksiyona çıkan tüm aşamalar ile ilgili taşlar yerine oturdu.

En beğendiğiniz yerli yabancı moda tasarımcıları kimler? Hangi açılarda başarılı buluyorsunuz?

Desen ve renk kullanımlarıyla Dries Van Noten, asimetrik kesim ve drapeleriyle Prabal Gurung, kompleks kalıplarıyla Chitose Abe bana ilham, istek ve cesaret veren tasarımcılardan.Kendisini de tanımamla beraber Bora Aksu’ya hayranlığım artıyor.Başarı stresi altında ezilmeden, mutlu çalıştığına bizi inandırdı.Özel bir yerde tutuyorum. Aslı Filinta; lokal pazarla yetinmeyen, kültürümüzü yaratıcı bir şekilde dışarı taşıyan örnek tasarımcılarımızdan.

İMA’da aldığınız eğitim süreci nasıl başladı? Eğitim öncesi ve sonrası süreçte ne türk değişimler yaşadınız? 

Okulun son dönemi Koza Genç Moda Tasarımcıları Yarışması’nda 10 finalist arasındaydım. Diğer dönemlerimden  farklı bir sürece girdim.Mezuniyetimden hemen sonra Aslı Filinta’nın yanında staj dönemim başladı.Bununla beraber, okulun mezuniyet defilesine hazırlanıyordum. Şuan İMA’da İtkib’in Koza finalistlerine burs sağladığı Moda Tasarımı ve Yönetimi Lisansüstü Programı’na başladık. Koleksiyon geliştirirken; bir yandan iş planı oluşturuyoruz. Ayaklarım yere daha sağlam basıyor ve bu işin salt tasarım olmadığını anlamış durumdayım.Bu programdan da başarılı çıkarsam yakın sezonlarda 3 karma defileye katılmış olacağım.Meslekte yeni biri için çok büyük bir tecrübe.

Şu anda nerede çalışıyorsunuz, profesyonel hayatınıza nasıl devam ediyorsunuz?

Aslı Filinta’nın yanında çalışmaya devam ediyorum.