Walter Van Beirendonck x Fashion Incube | İstanbul Moda Akademisi

Walter Van Beirendonck x Fashion Incube

İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği tarafından kurulan ve desteklenen İstanbul Fashion Incube, girişimcilik kapasitelerini geliştirme potansiyeline sahip moda tasarımcılarına yaşamsal güç sağlayarak markalaşmalarına destek vermeye ve tasarımcıların ulusal ve uluslararası platformlarda rekabet edebilme gücünü kuvvetlendirmeye devam ediyor. Kendi marka ve şirketlerini kurmuş tasarımcılara yurt dışı deneyimi kazandıran, kurumsal marka kurulumu aşamasında dünyanın en önemli yabancı moda tasarımcıları ve danışmanlarıyla bir araya gelmelerini sağlayan Fashion Incube geçtiğimiz günlerde yine uluslararası moda sahnesinin önde gelen isimlerinden birini ağırladı.

 

1980 yılında Dirk Van Saene, Dries Van Noten, Ann Demeulemeester, Dirk Bikkembergs ve Martin Margiela ile beraber, Royal Arts Academy’den mezun olup The Antwerp Six’i kuran Walter Van Beirendonck, Fashion Incube tasarımcılarına önümüzdeki sezon için koleksiyon geliştirme konusunda danışmanlık vermek üzere yaklaşık 30 yılın ardından İstanbul’a geldi. Fashion Incube tasarımcılarıyla yaptığı 3er saatlik bire bir görüşmelerde, malzeme, kumaş, aksesuar seçimi, stilize etme, ürün çeşitliliği gibi başlıklar ele alındı. Ana amacın henüz tasarımcılar SS15 koleksiyonlarında çok yol almadan, ilham kaynakları, yaratıcı fikirleri, konsept geliştirme ve ürün planlama üzerine her tasarımcının markasına, hedeflerine ve ihtiyaçlarına yönelik danışmanlık verilmesiydi.

 

Incube tasarımcılarından marka hikâyelerini ve kimliklerini dinleyen Walter Van Beirendonck, ardından her markanın geçmişten bugüne kataloglarını inceleyip, Fashion Week şovlarını izleyerek kimlik kartlarını çıkardı.

Koleksiyonlarını hazırlarken nasıl yöntemler izledikleri, ilham kaynaklarının neler olduğu incelendi ve bu ilham kaynaklarının hikayeleri dinledi. SS 15 koleksiyonu için hazırladıkları fikir panoları, çizimler ve kumaş seçimlerini inceledikten sonra koleksiyon bütünlüğü, hedef kitle ve hedef pazarlarla uyum içerisinde olup olmadıklarına bakıldı. Koleksiyonlarda, elbette öncelikle marka hedefleri doğrultusunda, tasarımcı çizgisi ve ticari çizgi arasında dengenin oranına bakıldı.

 

Van Beirendonck’un tasarımcılara verdiği öğütlerden biri, markalarının el yazılarını oluştururken kendini tekrar etmekten kaçmaları gerektiği oldu. Çünkü tekrar, tutarlılık ya da kimlik göstergesi değildir yorumuyla, tasarımcıların denemekten ve cesur olmaktan çekinmemeleri gerektiğini söyledi. Özellikle uluslararası fuarlar ve dolayısıyla pazarlar için tamamen yeni şeyler söylemenin ve taze fikirlere sahip olmanın en önemli kriter olduğunu ve tabii bu durumu kalitenin takip ettiğini söyledi. Bunun yanında Van Beirendonck, tasarımcılara mutlaka kendi desenlerini kendileri tasarlamalarını salık verdi. Ve ülkesine geri döndüğünde tüm tasarımcılara yapılan görüşmenin notları şeklinde özet bir e-mail attı.