20. yüzyılın başından beri tasarımcılar, sezon için yarattıklarını paylaşmak adına şovlar düzenliyor. Zira geçen yüzyılda moda anlayışı ve endüstrinin fonksiyonu kadar kıyafetler üzerinden iletişim kuran bu dünyanın paylaşım şekli de ışık hızında değişti. Geçen yüzyılın başında yaklaşık bir saat süren moda şovları bugün en fazla 15 dakika sürüyor. Haliyle tasarımcı gelecek 6 ay boyunca izleyicinin ilgisini ayakta tutmak için 15 dakika içerisine ters takla atıyor. Bu da yetmiyor zira kalıcı amneziyle lanetlenen moda topluluğu ne kadar etkilenirse etkilesin şovun ardından gelen birkaç günde sosyal medya hesaplarında kalan görüntüler haricinde pek bir şey hatırlamıyor. Hal böyle olunca Alber Elbaz’ın da altını çizdiği üzere moda şovları artık sosyal medya hesapları için yapılıyor. Tabii sosyal medya yarışını kazanıyor olmak 6 ay sonra mağazaya gelecek tasarımların satış oranlarıyla doğrudan bağdaşmıyor. Bu da Business of Fashion kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni İmran Amed’in sorusunu biraz daha derinden sorgulamak için yeni bir kapı açıyor; İnsanlar gerçekten tasarımları umursuyorlar mı? Yoksa tasarımlar mağazaya ulaştıklarında moda topluluğu çoktan yeni sezona aç bir şekilde yeni gelecek kıyafetleri mi bekliyor? Peki bu yaşananlar artık sadece brand marketing’in bir manipülasyonu mu? Sorgulama içerisinde kaybolmak üzereyken birkaç somut örnekle tekrar karaya çıkabilirsiniz. Bu minvalde yol göstericiniz Tom Ford olabilir. Zira her sezon farklı bir sunum mantığı izleyen tasarımcı defile düzenlemek yerine kıyafetlerini kendi anlattığı özel sunumlardan, Los Angeles’ta ödül sezonuna denk gelen şovlar düzenlemeye kadar birçok farklı yol denedi. Bu sezon ise dijital dünyanın moda üzerindeki etkisine iş birlikçi bir tavırla cevap verdi. Moda haftasına katılmak yerine tam da bu periyoda denk gelen bir zamanda Knick Night’la beraber hazırladığı bir videoyu sayfalarımıza yolladı. Gün itibariyle hiç bir tasarımcı, editör ve buyer moda şovlarının videolara ve filmlere evrileceğine inanmıyor. Zira 15 dakika da olsa o havayı solumanın sallanan kumaş hareketlerini çıplak gözle görmenin yerini hiçbir şeyin tutamayacağı kanısındalar. Zira varoluşsal sorgulama hala devam ediyor…